17 Ağu 2018

alipaşa ,haziresi

MEZARLIKLAR …
***
Bazıları için bir son ve bitiş olan ölüm, biz inananları için yeni ve güzel bir dünyaya açılan saadet kapısıdır. Sonsuzluk âlemine nâzır nurlu pencere, kabir ise bazılarımız için ''cennetten bir bahçe''dir. Gün gelip de gittiğimizde oradaki akrabalarımızın. Dünyada bıraktığımız akrabalardan daha çok olduğunu göreceğiz
***
mezarlıklar.Bir bakıma “ölüm ülkesinin gümrük kapısı hükmündeki mezarlıklarda kaç bin ‘kitabe-i seng-i mezar (mezartaşı kitâbesi) ile karşılaşıp ‘kıraat-ı seng-i mezar’ (mezartaşı okuması) eyledim. Kimi birkaç kelimelik, kimi uzun özgeçmişler yüklü, kimi acı mısralar taşıyan, kimi sadece adıyla "Ruhuna el-Fâtiha" diye geçiştirilen mezar taşları..
***,
Öyle yahut böyle, okuduğum her mezar taşı, muhtemelen göçüp gidenin, ama bilhassa geride kalanların iç dünyalarını, dünya görüşlerini, hayata bakışlarını ihsas etmiştir.Gerçekten mezar taşları, bir insanın hayatında neyi öne çıkardığının veya hayatta iken muhatap olduğu insanların neye önem verdiğinin belgesidir.
***
Mezar taşlarını okuduğumda, insanın karşısına, kimi yirmi, kimi seksen yıl yaşanmış hayatların en kısa özetleri çıkar. Gerçekten, tüm mezar taşları, insana, "Küllü men aleyhâ fân" sırrını okutur. Yaratılmış olan her ne varsa ölümlüdür; şu dünyada her neye sahiplik iddia etmiş olursa olsun, iddiası boşunadır. Mülkün ilk Sahibi, aynı zamanda son Sahibidir. Bâkî olan yalnızca O’dur ve mezartaşlarına yazılan diğer tüm şeyler, yalnızca hikâyedir.
***
Başka dinlere mensup milletlerin mezarlıklarında duyulan korku, ürperti ve sıkıntının yerini Türk kabristanlarında huzur, tefekkür ve tatlı hayallerin aldığını, hissederiz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Telif Hakları

Resimleri ve yazıları kullanmak için iletişim formunu doldurup izin alınmalıdır.